11 Mart 2011 Cuma

Eğitim de Değişiyor

Eğitim de Değişiyor

Gürcan Banger

Yenilik, yenileşme, yenilikçilik, yaratıcılık ve farklılık son yıllarda sıklıkla sözünü ettiğimiz sözcükler… Bu kavramlar, daha önceki dönemlerde kabul edilmiş ortalama değerlerin, standart kabullerin değiştiğini ifade ediyor. Bilişim ve iletişim ile başlayan teknolojik değişimin, sosyal yaşama olan net etkilerinden söz ediyor.

Eğitim değişiyor
Sosyal yapı değişmeye başladığında bunu durdurmak, kısıtlamak mümkün değil. Hızla yaşamın tüm alanlarına yayılıyor. Bu nedenle küresel değişimin etkilerini eğitim alanlarında da gözlemliyoruz. Geçmişte hayal bile edilemeyen yaklaşımları, eğitim için de kullanmaya başladık.

Öyle anlaşılıyor ki, eğitim malzemesi olarak kullanılan kitapların yerini başka malzemeler alacak. Önümüzdeki dönemlerde teknolojiden daha yoğun olarak yararlanan eğitim / öğretim malzemeleri kullanacağız.

Bilişim ve iletişim alanındaki gelişmeler, yeni araç ve ortamların üretilmesine yeterli gelişkinliğe varmasına karşın düşünsel anlamda henüz yeterliliğe ulaşamadık. Yeni araçların yaratılmasında ve kullanılmasında farklı yaklaşımların pek de uzak olmadığı bir başka gerçek. İnternet’in ve mültimedyanın önümüzdeki dönemde çok daha yaygın olarak kullanılacağından hiç kuşku yok

Teknoloji bir yana; eğitimde bakış açısında da değişmeler olması beklenir. Örneğin ilköğretim düzeyinden başlayarak öğretmenlerin öğretmesi yerine öğrencinin öğrenmesi anlayışına geçilmesi üzerine kafa yoruyor eğitim düşünürleri. Çünkü yeni eğitimde yaklaşımlardan bir başkası, eğitimin bireyselleşmesi… Kişinin kendi yetenek ve becerilerine uygun bir eğitim alması ön planda tutuluyor.

Mesleki eğitim
Yeni eğitim tartışmalarında dikkatimi çeken noktalardan birisi, mesleki eğitim ile ilgili. Örneğin okulların, öğrencilerin adeta “kafeste büyüdükten sonra ormana salınmak” üzere kapatılıp beslendikleri mekânlar olmaktan çıkarılıp teknoloji ile donatılmış kişisel öğrenim merkezlerine dönüştürülmesi fikri giderek ilgi görüyor.

Hızlı değişim, meslekleri de eritiyor. Bir meslek, bir insan yaşamı için yeterli olamayabiliyor. Bu nedenle yaşam sürecinde tek meslek yerine çok meslek yaklaşımı tartışılıyor. Ekonomimizi bugünden etkileyecek bir başka yönelim ise mesleki eğitimin mekânının değişmesi. Yeni dönemde artan oranlarda mesleki eğitimin okullardan işyerlerine taşınması bekleniyor. Yeni döneme hazırlanmak isteyen işletmelerin bu noktayı göz önünde bulundurmalarında yarar var.

Öğretmenlik de değişiyor.
Yeni öğretmene bakarken, bugünkü öğretmen yetiştirme sistemine bir göz atmak gerekir. Sanırım, sorunun kaynaklarından birincisi, öğretmen yetiştiren okulların nitelikleri ile ilgili. Daha yüksek kalitede öğretmenler için daha nitelikli bir okul sistemine ihtiyaç olduğu gün gibi ortada.

Yeni öğretmenin nitelikler bileşimini de çağa göre zenginleştirecek bir yaklaşım olmalı. Çünkü bu günkü yapısıyla öğretmenlerin nitelik dağılımının yetersiz olduğu kolayca anlaşılıyor.

Öğretmenin durumu
Daha nitelikli bir öğretmen kimliği kazanmak için öğretmen yetiştirme sisteminin yeterli olmayacağını biliyoruz. Bugünkü düşük gelir düzeyinde öğretmenlerin, kendi yaşamlarında geliştirici bir iç eğitim ortamı yaratmaları mümkün değil.

Bugünkü kitap, bilgisayar, dil kursu gibi konularda yapılacak ödemeler, öğretmenin yaşam koşullarını fazlasıyla zorluyor. Öğretmen ücretlerinin, acilen eğitimin önemine uygun bir düzeye eriştirilmesinde yarar var. Yoksa hızla toplumun geleceğini kaybetmeye devam edeceğimiz ortada. Geçimini sağlamak için başka uğraşlar bulmak zorunda kalan öğretmenler, kendi zamanlarından yararlanma oranlarında da düşük performans gösteriyorlar.

Yeni olan nedir?
Doğrudan öğretmenlik mesleği ile ilgili olmamakla birlikte; yeni zamanlarda ilköğretim düzeyindeki eğitimin ciddi bir bölümünün ana babalara aktarılacağı düşünülüyor. Bu nedenle ailelerin ilk öğretmen olarak eğitilmeleri gibi yeni bir gündem maddesi var.

Buna bağlı olarak değişik öğretim düzeylerindeki öğretmenlerin rolleri de değişecek. Çoğu zaman bir kolaylaştırıcı (moderatör) olarak görev yapacaklar öğretmenler. Bu bağlamda öğretmen – öğrenci ilişkisi, bir üst – ast ilişkisi olmaktan çıkıp birlikte bilgi üreten ortak bilgi ortamındaki kişiler ilişkisine dönecek. Bu süreçte öğretmen sürekli olarak öğreten, öğrenci ise biteviye öğrenen olmaktan çıkarak zaman zaman öğrencinin öğretmene öğrettiği bir sisteme dönüşecek.

Yeni eğitim sürecinin tamamı, öğretmen odaklı bir bakış açısından öğrenci odaklı bir bakış açısına doğru değişiyor. Bu cümlede öğrenci odaklılığı, öğrencinin keyfine göre anlamamak gerekli; söz konusu olan, insanca ortamlarda insan kalitesini etik kurallar manzumesi içinde geliştirebilmek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder