10 Mart 2011 Perşembe

İş Kültürü Dur-Duraksız Değişiyor

İş Kültürü Dur-Duraksız Değişiyor

Gürcan Banger

Verimliliğin bir işletme için en önemli özellik olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bir zamanlar sadece üretebilmek yeterli iken ulaştığımız yeni zamanlarda üretimde veya satışta verimli olabilmek ilk sırayı alıyor.

Gelişen teknoloji, üretim süreçlerinin önündeki pek çok engeli aşmamızı sağladı. Hem mal hem de hizmet üretiminde yeni kolaylıklar sağlanırken rekabet, şirketler için en ciddi tehditler arasında yer almaya devam ediyor. Bu nedenle verimliliğin artık çok özel bir yeri var.

Nasıl büyümeli?
Geçmişte pazarlama firmalarının ilk hedefi, yüksek ciro elde etmekti. Buna müşteri sayısını çoğaltmayı da ekleyebiliriz. Bugün ticarette bu tür hedefler koymak biraz demode sayılıyor. Yeni zamanlara özgü demodelik kavramının altında da yukarıda sözünü ettiğim teknoloji ve rekabetteki gelişmeler var.

O zaman ticaret üzerine kurulmuş firmaların hedefi ne olmalı? Yeni hedef, ciro ve müşteri sayısı yerine verimlilik artışı olarak konuluyor. Bir başka deyişle; firmalar, karlı, verimli ve planlı biçimde büyümeyi hedeflemeliler.

Kalite
Son yıllarda kalite kavramı yaşamın pek çok alanında sıklıkla kullanılır oldu. Biraz abartılı da olsa kalite kavramının da demode olduğunu söyleyebilirim. İtirazlara muhatap olmadan hemen yaklaşımımı açıklayayım. Kaliteyi demode saymam, bir hedef olarak kabul edilmesi durumunda geçerlidir. Çünkü bugünün teknoloji ve rekabet dünyasında kalite bir zorunluluktur; bu nedenle hedef olarak konulması yenilikçi bir değişim hedefi olamaz. Bugün kalite, olmazsa olmazdır. Kalite, şirketin doğal bir özelliği olmalıdır, hedefi değil.

Kalite bir hedef olamayacağına göre çağdaş bir şirket için yeni zamanlara özgü hedef ne olabilir? Kalitenin ve nitelikli üretimin bir şirket özelliği haline geldiği dünyada yeni hedef, farklılıktır. Şirketler, farklı olmayı önlerine hedef olarak koymalılar. Her şirket, toplumda kendisine uygun olarak belirlediği bir boşluğu doldurmalı, bir ihtiyacı karşılamalıdır.

Değişim
Sıklıkla ele aldığım bir kaç yaklaşım var. Birincisi; artık değişimin de değişmekte olduğu. İkincisi ise sadece değişmek için değişime talip olunmaması gereği. Ama bir diğer gerçek de bugünü belirleyen en önemli özelliklerden birisinin dinamizm olduğu…

Yeni zamanlarda işletmeleri aynı yaklaşımlarla yönetmek mümkün değil. Çünkü siz yavaşladığınızda, rakiplerinize sizi geçme fırsatı veriyorsunuz. Bu nedenle şirketler, yakın ve uzak çevreleri ile dış ve iç faktörleri sürekli dikkatle izlemek ve uygun davranış modellerini geliştirmek zorundalar.

Bir başka deyişle; mal ve hizmet üretirken alışılagelmiş uygulama ve iş süreçlerini izlemek, bazılarından vazgeçerken bazılarını değiştirmek ve yenilemek gerekir. Dolayısıyla yeni zamanların şirketi, sürekli gözaltında ve denetimde olmak zorunda…

Yüksek teknoloji iş süreçlerini kolaylaştırıken artan rekabet, işletme yaşamını zorlaştırıyor. Teşbihte hata olmaz; yaşanan dönem, şirketler için tavşan uykusu zamanı… Derin uykulara dalmaya gelmez.

Dünya değişiyor
Her bilim dalında, her disiplinde veya her sınaî ve ticari sektörde öyle hızlı değişimler oluyor ki, artık alanın tümüne hâkim olmak mümkün değil. Ekonomik sektörler, uzmanlık gerektiren alt sektörlere bölünmeye devam ediyor. Dünkü bütünsellikten bugünkü ayrıntılara doğru hızlı ve kaçınılmaz bir geçiş var.

Ürün çeşitlemesi
Üretici şirketlerin, pazarlama firmalarının dünkü tercihleri, sınırsız ürün çeşidi ve sonsuz stok ana fikri üzerine kurulmuştu. Böylece müşteri ihtiyaçlarının kolayca karşılanabileceği düşünülüyordu.

Benzer biçimde her şirket, neredeyse tüm değişik tüketici grupları için üretim ve pazarlama yapma zihniyetinde idi. Bugün ekonominin kıt kaynak, sonsuz ihtiyaç ikilemini daha fazla yaşıyoruz. Bu bağlamda şirketlere katma değeri yüksek, karlı ama daha az sayıda ürün çeşitlemesi öneriliyor.

Daha az çeşitlilikte ürün yapılmasına rağmen her ürünün satış performansı kendi başına değerlendiriliyor. Performans düşüklüğü gösteren her ürün, acımasızca bir yenisi ile değiştiriliyor. Adeta ürünler de bir spor takımının oyuncuları gibi; formsuzluk gösteren takımdaki yerini anında kaybediyor. Dünya’nın büyük şirketlerini izlediğinizde son yıllarda onların da daha az ürün çeşidi ile çalıştığını ama toplam getirilerinin önceki döneme göre yükseldiğini göreceksiniz.

Pazarın emme gücü
Ticari pazarı bir süngere benzetebilirsiniz. Emebileceği suyun belli bir sınırı vardır. Bu nedenle bir işletmenin satışlarının artmaması veya düşmesi durumlarında pazarın doygun hale geldiğinden şikâyet edilir.

Burada dikkat etmemiz gereken nokta şudur: Sonsuz ömürlü olması gereken, ürün değil, şirkettir. Bir başka deyişle; şirketin bazı geleneksel ürünlerine saplanıp kalmaması gerekir. Hızlı ürün değiştirebilme, bugünün doğru yönetim ve işletme ilkeleri arasında ciddi bir yere sahiptir.

Çok yakında spor malzemeleri üreten şirketlerde yaşanan gelişmeleri incelediğinizde, ürün değiştirmenin ne demek olduğunu çok daha yakından gözleyebilirsiniz. Son zamanlarda Dünya’nın ünlü spor malzemeleri üreticileri, hızla hazır giyim sektörlerinde yer alabilmek için yatırımlar yapıyorlar, başka şirketlere ortak oluyorlar veya onları satın alıyorlar.

Demek ki, bazı alt sektörlerde veya ürün çeşitlerinde doygunluk hissedilmesi durumunda bu tür pazarları ateşlemek politikaları yanında o türünden vazgeçerek yenilerini bulmak ve onlara yönelmek de ufkumuz içinde olmalı.

Aile işletmesinden kurumsal şirkete
İster ekonomik ister sivil bugünün kuruluşlarının önündeki birincil hedeflerden birisi, hiç kuşkusuz kurumsallaşmadır. Şirketler söz konusu olduğunda, bunları aile firmaları olmaktan kurtarıp profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen varlıklar haline dönüştürmeliyiz. Tabii ki; genel müdürlerin, danışmanların, üst düzey yöneticilerin gelecekleri de aile bireyleri olan patronların iki dudakları arasında olmamalıdır. Lig devam ederken biteviye teknik direktör değiştiren bir spor kulübünün şampiyon olduğu görülmüş bir örnek değildir.

Bugün, dünden farklı… Yarın da bugünden farklı olacak. Tabii ki, bunu fark edenler ve edemedikleri için üzülenler olacak. Kıssadan hisse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder