29 Temmuz 2010 Perşembe

Eskişehir’de İstihdam Sorunları - 2

Eskişehir’de İstihdam Sorunları - 2

Gürcan Banger

Bir ilde istihdamın sorunlarını ve işsizliğin nedenlerini doğru tespit edebilmek için konunun kaynağına inmek gerekir. Son yıllarda Eskişehir girişimcilik yönünden eskiye oranla daha farklı bir profil çizmekle birlikte hâlâ bir ücretli / emekli kenti olmaya devam ediyor. Ne yazık ki; girişimcilik düzeyi istenen ölçüde değil. Dolayısıyla istihdamın orta ve uzun vadede sorunlarını çözmek için girişimcilik yeteneğinin artırılması gerekiyor.

Girişimcilik şeklinde sorunu tespit etmek ise ne yazık ki, çözüm için yeterli enerji oluşturmuyor. Kent yöneticilerinin ciddi bölümü, girişimciliğin artırılması için çoğunluğu el sanatlarından oluşan kurs açma kolaycılığının ötesine geçemediler. Girişimcilik dendiğinde; hâlâ mikro ölçekli (var ile yok arası) iş girişimleri anlaşılıyor. Diğer yandan işsiz insanlara verilen girişimcilik eğitiminin fiili işe (getirili bir mesleğe) dönüşmediği gün gibi ortada. Girişimcilik eğitimi; gerekli iş geliştirme danışmanlık hizmetleri ve finansal imkân yaratmalarla sürdürülebilir biçimde desteklenmediği sürece bir sonuca ulaşamıyor. Diğer yandan bu türden girişimcilik eğitimlerinin (en azından bunların bir bölümünün) hayatı boyunca üretip satarak 1 TL kazanmamış eğiticiler tarafından verilmesi ise sorunun bir başka boyutunu oluşturuyor.

İstihdam konusunda bir diğer önemli sorun ise bu konuyu çözmek isteyenlerin genel olarak yerel ve bölgesel ekonomide var olan fırsatlar ve tehditler konusunda yeterince donanmamış olmaları. Diğer yandan buna nitelikli işgücü ile iş dünyasının işverenleri arasındaki iletişim eksikliği eşlik ediyor. Bu bağlamda işsiz kişilerin kendilerine iş verecek işletmelere (‘kurumsal’ olarak) yönlendirilmesinde de sorunlar olduğunu biliyorum. Detaylarına girmek istememekle; birlikte yanlış ‘kurumsal’ yönlendirmelerin, işletmelerdeki çalışanların kalıcılığını ve uzun süreli çalışma durumunu olumsuz etkilediğini duyuyorum.

Bir bölgenin istihdam yaratmasının en belirgin koşulu, o yerleşimin istihdamı destekleyecek biçimde yatırım almasıdır. Hiç kuşkusuz; Trakya, İstanbul, Kocaeli ve Bursa bölgelerindeki doluluk ve artan yatırım maliyetleri Eskişehir’i yeni cazibe merkezi haline getirmektedir. Eskişehir’in nitelikli özellikleri ve görece düşük yatırım maliyeti, kentin bir çekim merkezi haline gelmesini sağlayacaktır. Ancak lojistik (taşıma) açısından önemli bir sorun varlığını sürdürmektedir. Bunun çözümü, Eskişehir’i Mudanya veya Gemlik üzerinden denize bağlayacak olan demiryoludur. Bu hattın yapımı ile Eskişehir, sanayi için gerçek anlamda bir yeni yatırım merkezi olurken istihdam sorununu da uzun vadeli olarak çözecektir. Eskişehir’i denize bağlayacak olan demiryolu ihtiyacını kavramayan kişi ve kuruluşun, Eskişehir’in ekonomik gerçeğini özümsediğini söylemek mümkün değildir.

İstanbul Sanayi Odası geçtiğimiz günlerde 2009’da ülkenin en büyük 500 sanayi işletmesini açıkladı. Bu firmalardan Eskişehir’ kayıtlı olan sayısı 8’dir. Bir diğer istatistiğe göre Anadolu’nun en büyük 1000 firması arasında yer alan Eskişehir firmasının sayısı ise 9’dur. Bu sayıların bize verdiği ipucu, Eskişehir’de firma ölçeğinin sermaye ve ciro yönünden küçük olduğudur. Bu konuda bir diğer gösterge ise Eskişehir’de bankaların, kredi veren kuruluşlar olmaktan daha çok ‘mevduat bankası’ özelliği göstermeleridir. Tüm bu verileri birleştirdiğimizde; Eskişehir firmalarının sermaye, ciro ve kârlılık yönünden güçlenmeleri gerektiği ortaya çıkar. Firmaların gelişmeleri, iyileşmeleri ve büyümeleri, istihdamın kurumsal olarak çözümünün ana eksenlerinden birisidir. Dolayısıyla yerel ve bölgesel ekonomimizde işbirliklerinin, firma birleşmelerinin ve kümeleşmelerin desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor.

İstihdamın sorunlarının çözülmesinin bir diğer boyutu ise örgütsel yapıların ve işleyişin iyileştirilmesidir. Bu kapsamda üniversitelerin eğitim, müfredat, uygulama, staj ve ders dışı mesleki gelişim konuları iyileştirmeleri gerekiyor. Benzer çalışmaların meslek okulları açısından da yapılması lazım. Diğer yandan çağdaş yönetim, üretim yönetimi, imalar usulleri ve tasarım gibi alanlarda okul dışı eğitim ve destek kuruluşlarının gelişiminin sağlanması gerekiyor. Ayrıca meslek odalarının istihdam konularını ele almak üzere kendi yapılarında birimler oluşturmaları yararlı olacaktır.

Her hükümet döneminde istihdamı artırmak için bazı önlemler düşünülür ve uygulamaya çalışılır. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; istihdam sorunlarının çözülmesinin önündeki engellerin başında siyasal iktidarlar, bürokrasi ve mevzuat gelir. İstihdamı çözmek için önce kafaları değiştirmek lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder