13 Temmuz 2010 Salı

Referandum ve Genel Seçim

Referandum ve Genel Seçim

Gürcan Banger

Konsensus isimli araştırma ve araştırma firmasının “Türkiye Gündemi – Haziran 2010” başlıklı kamuoyu araştırması sonuçları geçtiğimiz pazar günü yayınlandı. Düzenli olarak aylık siyasal araştırma yapan şirketin siyaseti ilgilendiren konu başlıklarında aldığı sonuçlar, araştırmayı yaptıran Habertürk Gazetesi’nde yer aldı.

Siyaset gündemi kategorisinin detaylarına girmeden önce Konsensus’un Haziran 2010 ayı 3 aylık beklenti anketi sonuçlarına bakmakta yarar var. Bu araştırmada katılımcı işletmelere “Önümüzdeki üç ay içerisinde Türkiye’de yaşanmasını beklediğiniz siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelerin işletmenizi nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?” şeklinde bir soru yöneltilmiş. Katılımcıların yüzde 43’ten biraz fazlası, kötü (olumsuz) etkilenecekleri yönünde görüş bildirmiş. Daha iyi ya da daha kötü olmayacağını belirtenlerin oranı ise yüzde 38 dolayında. Bir başka deyişle; iş dünyasının yaklaşık yüzde 81’i olumsuzluklar içeren bir kısa vade öngörüyor.

İş dünyasının böylesine olumsuz beklentiler içinde olduğu bir süreçte önce Anayasa referandumuna, 2011’de ise genel seçime gidiyoruz. Öyle anlaşılıyor ki; ekonomi ve siyaset her zaman olduğu gibi birbirinden kopuk halde peşpeşe iki dönemece girmek üzere…

Gelelim Konsensus’un Siyaset Gündemi anketlerine… Nisan 2010 anketinde yaklaşık olarak AKP yüzde 34, CHP yüzde 27 ve MHP yüzde 15 dolayında tercih edilmiş. Diğer partiler veya partileşmesi öngörülen hareketler geçerli seçim barajını aşamıyor. Üç partinin oy toplamı yüzde 76 dolayında…

Mayıs 2010 anketinde ise oy oranları; AKP yüzde 39, CHP yüzde 31 ve MHP yüzde 11 dolayında oluşmuş. Diğer siyasal örgütlerin barajı geçemediği dağılımda üç büyük partinin oy toplamı oranı ise yüzde 81 olmuş. Nisandan Mayısa AKP ile MHP’nin yükseldiğini, MHP’nin oy kaybettiğini, üç partinin oy toplamının ise arttığını gözlüyoruz. Görünen o ki; AKP yandaşları ile AKP karşıtlarının yarışında oyların büyük bölümü üç partide yoğunlaşıyor. Dolayısıyla Mayıs anketi de gerek referandumun gerekse genel seçimin AKP’yi referans alarak gerçekleşeceğini ortaya koymakta.

Gelelim Haziran 2010 araştırmasına. Bu ankette AKP yüzde 40’a çıkarken CHP (kesirden oluşan küçük bir kayıpla) yüzde 31 ve MHP yüzde 12 olarak tercih edilmiş. Üç partinin oy toplamı ise yüzde 83. Dolayısıyla oyların bu üç partide toplanmaya devam ettiğini görüyor ve bu eğilimin süreceği öngörüsüne doğru yönleniyoruz.

Haziran 2010 anketinde en beğenilen liderler arasında CHP Genel Başkanı yaklaşık yüzde 44 ile ilk sırada yer alıyor. Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP için yeni bir toparlanma umudu olarak ortaya çıktığı anlaşılıyor. Daha önce yapılan anketlerde Deniz Baykal’ın bu orana ulaşamadığını ve Recep Tayyip Erdoğan’ı geçemediğini biliyoruz.

Eylül 2010’da Anayasa için referandum yapılacak. Muhtemelen bu referandum, bir yasal gereğin yerine getirilmesinden daha çok AKP iktidarı için bir güvenoyu anlamına gelecek. Referandumdan çıkan sonuç da onu takip eden genel seçim sonuçlarını ciddi oranda etkileyecek. Hatta referandum sonuçlarına bağlı olarak partilerin propaganda çalışmaları da farklılaşabilecek. Gergin bir ortamda geçmesini beklediğim seçim sürecinde ekonominin olumsuz etkilenmelere uğrayacağını tahmin etmek zor değil. Diğer yandan dini, siyasal ve etnik cemaat ve örgütler ile yerel yönetimlerin bu süreçteki siyasal ve ‘fiili’ etkinlikleri de (kanımca; toplumun gerginleşmesi yönünde) artacak. Çünkü hem siyasal İslamcı ve onun karşısındaki ‘laikçi’ kesimleri hem de her kimlikten milliyetçi toplulukları seçim sonuçları ciddi biçimde etkileyecek. Dolayısıyla kimi topluluklar kazanımlarını kaybetmemek, bazıları da iktidarın rahatlığını ve kolaylığını elde etmek için mücadele verecekler.

Konsensus’un Haziran 2010 araştırmasına göre; referandumda anayasal değişikliğe (AKP iktidarının talep ettiği biçimde) ‘Evet’ diyecek olanların yüzde 46, CHP ve MHP’nin yaklaşımına uygun olarak ‘Hayır’ oyu verecek olanların yüzde 54 olduğu anlaşılıyor. Geçmiş anketlere göre AKP lehine ‘Evetçiler’ artmakla birlikte henüz ibre AKP aleyhine ‘Hayırcılardan’ yana görünüyor.

Referandum sonuçlarını gerek AKP gerekse CHP ve MHP kendi iktidar beklentileri yönünde yorumlayacaklar. Referandumdan ‘Hayır’ çıkması durumunda (muhtemeldir ki) AKP’nin yerini CHP + MHP koalisyonu alacak. Eğer ‘Evet’ sonucu çıkarsa AKP’nin genel seçime doğru oy oranını yükseltmesini olağan karşılamak lazım. “Bu bir referandumdur; genel seçim gibi yorumlamamak gerekir” yaklaşımını asla katılmıyorum. Söyleseler de, söylemeseler de; tüm kesimler referandumun bir ‘güven oylaması’ olduğunun farkındalar.

AKP’ye yakınlığı ile bilinen Pollmark isimli kuruluşun kamuoyu araştırması ise geçtiğimiz günlerde medya manşetlerine düştü. Bu ankete göre AKP’nin oy oranı yüzde 42, CHP’nin oy oranı yüzde 27 ve MHP’nin oyu yüzde 13 olarak görünüyor. Günün ekonomik, sosyal ve siyasal şartlarına baktığımda ve ulusal – bölgesel – yerel ekonominin içinde bulunduğu şartları iyi bildiğimi düşünerek bu anketi (mevcut şartlarda) gerçekçi bulmadığımı belirtmeliyim.

Neredeyse yazı yarıladık. Önümüzde Ramazan ayı var. Eylüle kadar yapılacak kamuoyu araştırmalarını temkinle karşılamanın uygun olacağını düşünüyorum. Sanırım; bundan sonra ilk yorumlamamız gereken referandumun gerçekleşmiş sonuçları olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder