20 Temmuz 2010 Salı

Medya Nereye?

Medya Nereye?

Gürcan Banger

“Gazetecilikte Mükemmeliyet Projesi (Project for Excellence in Journalism)”, ABD’de kâr amaçlı olmayan bir kuruluş. Siyaset dışı ve tarafsız olarak; veriye dayalı tekniklerle basının başarısını ölçmek üzere çalışmalar yapıyor. Projenin yöneticisi gazetecilik profesörü Tom Rosenstiel, daha önce medya eleştirmeni ve siyasal muhabir olarak Los Angeles Times ile Newsweek’te yazılar yayınlamış. 1997 yılında başlatılan proje önceleri Columbia Üniversitesi Gazetecilik Okulu’nun bir yan kuruluşu imiş. 2006’da üniversiteden ayrılarak Pew Araştırma Merkezi’ne (http://people-press.org) bağlı hale gelmiş.

Söz konusu proje kapsamında yapılan araştırmalarda elde edilen bazı konular gazeteciliğin, yaygın ve yerel gazetelerin kalıcılıkları, sürdürülebilirlikleri ve gelecek tasarımları açısından bazı önemli ipuçları veriyor. Geçmişte yapılan tespit çalışmaları daha yeni olanların karşılaştırılması, okur / izleyici kesimlerde olduğu gibi medyanın kendisindeki değişim ve dönüşüm konusunda da düşünmemizi sağlıyor.

Örneğin proje kapsamında yapılan çalışmalar; (gazete okuru ve benzeri) medya izleyicisinin haber almak için giderek daha fazla sayıda ve çok çeşitli kaynaklara yöneldiğini gösteriyor. Geleneksel gazete okurluğu veya TV izleyiciliği, ‘medya müşterisi’ için yeterli olmaktan çıktı. Başta İnternet olmak üzere yeni kanallar her geçen gün daha fazla ilgi görüyor.

Diğer yandan medyanın her türlüsünde bir ‘dezenformasyon felaketi (yanlış bilgi ve haber kirliliği)’ yaşanıyor. Medyanın sunduğu haberlerin sağlanmasında katılımcı sayısı hızla artarken, bu yönelim aynı zamanda bir ‘bilgi kirliliğinin’ de oluşmasına aracı oluyor. Bilginin ve haberin medyada yer almasında doğruluk ve kalite açısından bir yandan denetimsizlik varken, diğer yandan da yazılı ve görsel medya organları bu denetimi yapabilecek kaynağa sahip değiller.

Siyasal, ekonomik veya sosyal erki elinde tutmak isteyenler, etkisi ve önemi nedeniyle medya ile daha fazla ‘oynar’ hale geldiler. Bu sürecin bir parçası olarak medyaya haber ‘servis edenler’, gazetecilerin rollerini istismar etmek için türlü yollar deniyorlar. Diğer yandan medyanın önde gelen isimleri arasında da (‘ücreti mukabili’) ‘İrlandalılar’ bulunduğu düşünülürse, medya ve meslek etiğinin ne hale gelmekte olduğunu kavramak daha kolay olur.

Tüm dünyada medyanın ülkesel veya küresel düzeylerde tekelleşmesi (oligopol hale gelmesi) biçiminde bir eğilim var. Yazılı ve görsel basın büyük bir hızla birkaç büyük kuruluşun (sermaye toplulaşmasının) denetimine giriyor. Sürecin devamında ister istemez sermaye ile siyasal iktidarın birlikte ‘aşık atmaları’ gerçeğini izler hale geliyoruz.

Gazeteciliğin pek çok unsurunda ciddi değişim ve dönüşüm belirtileri var. Örneğin gazeteler giderek daha küçük bir okur kitlesine hitap ediyor. Televizyon kanallarının hızla aynılaşan program akışları, muhtemelen bir süre sonra aynı sona doğru ilerleyecek. ABD gibi ülkelerde TV kanallarının da izleyici / müşteri kaybına uğradıklarını biliyoruz. Bu olumsuz sürecin sorumlusu değişen izleyici / okur / müşteri kitlesinin nabzını iyi tutamayan medya yöneticileri ol arak görünüyor. İzleyici kesimindeki farklılığı ve çeşitlenmeyi doğru anlayıp gerekli dönüşümü sağlayamayan başta gazeteler olmak üzere medya hızla kan kaybetmeye devam ediyor.

Bu durum, peşpeşe gelen krizlerin yerel ve bölgesel etkileri nedeniyle yerel medyaya daha fazla yansıyor. Buna karşılık yerel medyanın bu olumsuz süreç karşısında tepkili ve önlemli olduğunu söylemek mümkün değil. Yerel gazetenin sayfalarının ‘asla okunmayacak haber ve yazılarla doldurulması’ ile gazetede nitelikli, kaliteli, çeşitliliğe sahip, okuyucuyu yakalayan haber ve yazıların yer alması arasındaki farkı öğrenmeden yerel medyanın bu krizi aşması mümkün değil.

Yukarıda sözünü ettiğim gazetecilik araştırma kuruluşunun bir bulgusu bu tezi doğrular nitelikte… Tespite göre İnternet gazeteciliği ile yerel / bölgesel ve alternatif medya hızlı büyüme sürecine girmiş halde… Yereli ve bölgesel olanı sağlam, tutarlı, doğru, çeşitliliğe sahip, haber alma ihtiyacına uygun ve okunabilir nitelikte sunan medya başarılı oluyor. Sayfa ve kuşak dolduranların ise sahneden çekiliyorlar.

Gazetecilik değişiyor; çünkü gazetenin müşterisi çoktan değişti. Gazete yönetici ve sorumluları ise değişip dönüşmekte biraz geç kalmış gibiler… Şimdilik ‘süpermarket karşısındaki mağdur küçük mahalle bakkalı gibi’ sadece sızlanıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder