18 Eylül 2010 Cumartesi

Risk Yönetilebilir mi?

Risk Yönetilebilir mi?

Gürcan Banger

İş dünyası konusunda yapılan bir istatistik ilginç sonuçlar vermiş. Dünyanın ünlü markalarının (ya da firmalarının) Türkiye’deki başarı ya da başarısızlık öyküleri incelendiğinde önemli bir bulguya varılmış. Türkiye’de iş yapan yabancı marka ve firmalardan risk yönetimi ve kriz yönetimi konusunda deneyimli olanların daha başarılı olduğu gözlenmiş. Muhtemelen gelişmiş ülkelerde risk düzeyinin düşük oluşu (dolayısıyla önlemlerin önceden alınmış olması) bu konuda firmaların farkındalıklarını etkiliyor. Kendi ülkelerindeki risk düzeylerini bulacakları varsayımıyla Türkiye’ye gelen ünlü markalar beklemedikleri başarısızlıklara uğrayabiliyorlar.

Risk nedir? Risk, belirli bir zaman aralığında, hedeflenen bir sonuca ulaşamama, kayba veya zarar uğrama olasılığıdır. Risk, muhtemel bir kaybın ya da zararın algılanan boyudur. Gelecekte oluşabilecek potansiyel sorunlara, tehdit ve tehlikelere işaret eder.

Risk, genellikle tam ve net olarak bilinemez ya da öngörülemez. Belirsizlik vardır. Risk, zamana bağlı olarak değişir. Riskin sonuç üzerinde olumsuz etkileri vardır. Risk, yönetilebilir bir olgudur.

Riskin temel bileşenleri; oluşma olasılığı ve oluşması durumunda sonucu ne ölçüde etkileyeceğidir. Ancak riskin yalnızca olumsuz etkileri olan bir kavram olduğunu düşünmek yanlış olur. Riske kazanç elde etme fırsatı olarak bakılmalı, fırsata dönüştürülmesi için sistematik çaba gösterilmelidir.

Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisine süreç (proses) denir. Risk, tüm süreçlerin doğal yapısında vardır.

Riskten söz edebilmek için, ortada bir süreç ve süreç sonunda tanımlanmış, ulaşılması istenen bir sonuç olmalıdır. Süreç sonundaki hedefe ulaşmak için belirlenen yol ne kadar zorunluluklarla çizilmişse, risk o kadar fazladır.

Riskler birbiriyle etkileşim içerisinde olan 3 temel alanda ele alınır: Teknik / performans, maliyet, çizelge. Teknik risk, hedeflenen (tahmin edilen ve planlanan) performans değerine ulaşamamanın bir ölçüdür. Maliyet riski, tahmin edilen ve planlanan maliyet değerinin aşılması durumudur. Örneğin ekonomik koşullardaki belirsizlikler önemli maliyet riski kaynaklarından birisidir. Çizelge (iş-zaman planı) riski ise riski bir işin tahmin edilen ve planlanan sürede gerçekleştirilememesinin bir ölçüdür.

Teknik riskler, maliyet ve çizelge risklerinin temel nedenidir. Teknolojik yetenekteki zafiyetlerden ve ürün / hizmet gerçekleştirme süreçlerindeki yetersizliklerden vb kaynaklanır. Ancak teknolojik yenilik yeteneğinin kuruluşların başarısı için tek başına yeterli olmayacağını vurgulamakta fayda var.

Risk yönetimi, ürünün / hizmetin düşünce aşamasından başlayarak müşteriye (hizmet alana) bir ürün / hizmet olarak sunabilmesine kadar tüm aşamaları kapsayan bir süreçtir.
Risk yönetimi hızlı kararlar ve faaliyetlerle sürekli olarak risklerin belirlendiği, hangi risklerin öncelikle çözümlenmesi gerektiğinin değerlendirildiği, risklerle başa çıkmak için stratejiler ve planların geliştirilerek uygulandığı bir sistematiktir.

Belirsizlikleri ve belirsizliğin yaratacağı olumsuz etkileri daha kabul edilebilir düzeye indirgemeyi hedefleyen bir disiplindir. Risklerin probleme veya tehlikeye dönüşmeden belirlenmesini ve en aza indirgenmesi, faaliyetlerinin planlanması ve yürütülmesini kapsar. Risk yönetiminin temel hedefi, karar verme mekanizmaları için riskleri görünür ve ölçülebilir hale getirmek, sübjektifliği azaltmaktır.

Risk, algıya bağlı bir anlam taşır. Bir kuruluş (veya kişi) tarafından yüksek olarak algılanan bir risk, bir başkası için düşük olabilir. Yüksek maliyetli hizmet süreçlerinde riskin algıdan bağımsız kılınması, ortak bir kavramsal anlayışın ortaya konması zorunludur. Risk alanları, projenin (hizmet üretiminin) her aşamasında belirlenmelidir. Süreç içerisinde diğer etkilerden doğabilecek riskler, tüm katılımcılar tarafından izlenmeli, belirlenmiş bir organizasyon tarafından yönetilmelidir. (Devamı yarın…)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder