2 Kasım 2010 Salı

Eskişehir’in Geleceğine Dair İpuçları

Eskişehir’in Geleceğine Dair İpuçları
3 Kasım 2010 köşe yazısı

Gürcan Banger

Eskişehir ile ilgili ilginç bir tespitimi ifade ederek başlamak isterim. Muhtemelen ekonomisini Eskişehir’den daha az merak eden bir il bulmak kolay değil. “Neden?” derseniz aksi olsaydı bu kentle ilgili daha fazla istatistiğe ve belgeye sahip olmamız gerekirdi. Bu kentin en fazla ihmal edilen unsurlarından birisinin kent ekonomisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Son yüzyıl içinde kent yöneticilerinin ekonomi ile olan ilgilerine bakarsanız, bunu kolaylıkla doğrulamanız mümkün olur.

Tabii ki; bu kentte eksikliği yaşanan tek konu, sayısal ekonomik bilgiler ve bunların bilimsel ya da spekülatif yorumları değil. Yakın zamana kadar tanıtım kitapçıkları, broşürler, haritalar ve tanıtım kartları da yoktu. Hâlâ şehrin yazılı tarihini içeren ele gelir bir yazılı kaynak yok. Bir kent ansiklopedisi henüz üretilebilmiş değil. Özetle; bir yerlede gerekli veriler olsa bile bunların değerlendirildiğine henüz tanık olamadık.

Adrese dayalı sayım sistemi sonuçlarına göre Eskişehir’in şu anki nüfusu 725 bin dolayında. Bu nüfusun 625 bin gibi büyük bir bölümü il merkezinde yaşıyor. Kırsal alandaki nüfus ise oransal olarak her geçen gün azalıyor.

Eskişehir nüfusunun bugüne kadar olan artışına dikkat edildiğinde; genelde Türkiye ortalaması dolayında veya altında bir büyüme gözlenir. Eskişehir halkı, çocuk sahibi olma konusunda pek çok ile göre dengeli bir davranış modeli gösterir. Yakın zamana kadar şehrin; İstanbul, Ankara veya İzmir gibi büyük ölçekli sosyal göç almaması nedeniyle nüfus artışında ciddi bir değişim yaşanmamıştır.

Gerçekten 1990’lı yıllara kadar Eskişehir, sosyal göç açısından bir cazibe merkezi değildir. Belki de “göç aldığı kadar göç veren bir ildir” demek daha doğru olur. Fakat 20’nci yüzyılın son yıllarına doğru şehirde ciddi bir değişim gözlenmeye başlar. Bunda il merkezinin bir cazibe merkezi hale getirilmesi kadar şehirde oluşan öğrenci nüfusunun da ciddi etkileri var. Sıklıkla söylediğim gibi; Eskişehir’e yakın sanayi bölgelerinde yaşanan doluluk ve artan maliyetlerin de Eskişehir’i bir çekim alanı hale getirmede katkıları var.

İşin özeti şudur. Bundan önceki nüfus değerlerine bakarak Eskişehir’in önümüzdeki nüfus büyüklüğünü tahmin etmeye çalışmak doğru bir yaklaşım olmaz. Yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı önümüzdeki yılların nüfus açısından patlama yılları olacağını düşünüyorum. Bunda şehirdeki üniversitelerde okumaya gelen öğrenciler kadar bunlar arasından Eskişehir’de yaşamaya karar verenler de etkili olacaktır.

Bir kentteki canlanma, ekonomik olarak o yerleşimi bir cazibe merkezi haline getirir. İstanbul, Ankara veya İzmir gibi metropollerdeki aşırı doluluğu ve yaşam pahalılığını dikkate alan göçmenler, Eskişehir gibi ikinci halkada yer alan yerleşimlere akmaya başlarlar. Aynı akışın yeni girişimciler için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz.

Kentin ekonomik yaşamını iktisadi işletmeler oluşturur. Bu işletmelerin yapısını ve gösterdikleri değişimi kavramak kent yaşamı hakkında ciddi bilgiler verir. Örneğin bir kentteki yurttaşların ne kadarının ücretli veya emekli, nüfusunun ne büyüklükte yüzdesinin esnaf veya küçük sanatkâr ve son olarak nüfusun ne gibi bir oranının şirket ortağı olduğu o şehir hakkında ciddi ekonomik ipuçları verir.

Eskişehir’le ilgili olarak eskiden beri şikâyet ettiğimiz konuların başında sermaye birikimi yetersizliği ve girişimcilikteki atalet gelir. Şimdilerde kendime şu soruları soruyorum. Eskişehir’de son yıllarda gözlenmeye başlayan bu ekonomik değişimin demografik olarak bileşenleri nelerdir? Eskişehir’in yaşadığı bu değişimde hemşehrilerin katkısı ne orandadır? Acaba Eskişehir’in ekonomik geleceğini başka illerden gelen kişi ve firmalar mı oluşturuyor? Eskişehir’in son birkaç yıldaki ekonomik görünümünü oluşturanların kişilerin bölgesel kökenleri nelerdir?

Daha pek çok soru sorabilirsiniz. Ama ne yazık ki; bunların araştırılmış, çalışılmış ve doğrulanmış cevaplarını belgeleriyle bulmanız kolay değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder